14 Eylül 2010 Salı

Ah Şu M harfi



Zaman zaman uyku ile uyanıklıkarasındaki o buruk
arafta kendiliğinden çözülüverir harfler, başlar
dans etmeye zihnimde. Alfabenin kimi harfleri
sıyrılıverir ait oldukları bütünden, berraklaşır
gözümün önünde. Peşlerinden giderim ben de; yolumun
hangi kelimelere, hangi cümlelere çıkacağını
merak ede ede.

Bugünlerde nedense M harfinin izindeyim.
M ile koyu bir muhabbet içindeyiz ki sormayın.
M deyip de geçmeyin; mühim ve muktedir ve mukaddes
bir harftir kendileri. Türkçemizdeki nice kelimenin
mucidi, müsebbibi. Lakin az biraz sohbet edince
kendisiyle baktım ki M harfi pek dertli, şikayet
halinde.

"Sorma!Benimle başlayan üç temel kelime var ki
sürekli aşağılanmakta, horlanmakta bu memlekette."
dedi." Diyorum ki acaba yurt dışına mı göndersem
bu kelimelerimi. Gidip bir müddet kalsınlar gurbette.
Nasıl olsa burada da bir nevi sürgün halindeler...
Burada da kendilerini adeta yabancı hissetmekteler."
Merak ettim bu üç kelimenin ne olduğunu, nazlanmadan
anlattı.

Türkiye'de kıymeti bilinmeyen üç M'den birincisine
"mütevazi" dedi. İster edebiyat olsun ister siyaset,
ister spor olsun ister sanat, insanlar sevmiyorlar
tevazuyu, şüpheyle bakıyorlar mütevazi olana.
Değil saygı duymak onun bu artı özelliğine,
tam tersine rahatlıkla ezilecek bir can ya da
sömürülecek bir maden gibi görüyorlar. "Sahiden
böyle mi? dedim M harfine. "Sahiden böyle." dedi.
"mesela bak bir köşe yazarı ne kadar saldırır,
ne kadar hırçın ve hamaset kokan bir üslup kullanırsa
o kadar çok hayran edinir, yandaş toplar etrafında.
Mürekkebini tevazuya bulaştırarak yazana ise
o kadar paye vermez okurlar. Bu memlekette gürleyerek
konuşmaktır geçer akçe ve dahi saldırarak yazmak!"

"Peki ya ikinci M?" diye sordum. "Basit" dedi
M harfi. "Mütereddit"Mütereddit olan da dışlanır,
horlanır, kenarlara köşelere atılır bu ülkede."
Oysa bilen insan tereddüt eder, düşünen insan
tereddüt eder. Siz hiç cahilin tereddüt ettiğini
gördünüz mü? Ne kadar az bilirsen bir hususta,
o kadar rahat genelleme yapıp, atar tutarsın.
Bilgin arttıkça ağırlaşır fikirler omuzlarında.
Bilirsin ki söylediğin herşeyin bir Öteki'si var,
bir güve yeniği resmi bozan.Bilirsin ki düşünme,
bilhassa eleştirel düşünme ucu açık bir derya deniz.
Hangi kıyısına nasıl hudut çekeceksin?
Düşünüp araştırdıkça, o hususta daha fazla kafa
yordukça sesin alçalır; daha az bilir, bilgilerinden
daha çok tereddüt eder hale gelirsin. "Lakin bu
memlekette durum tam tersi. Mütereddit olmayagör,
vay haline, omuzlarına basar, suratına bakmazlar."
dedi M harfi. "Burada usul böyle, pek bir kendinden
emin olmaktır işin raconu!"

İtibarı iade edilmeyen üçüncü kelime ise "Müstakil".
"Mümkün mü bu ülkede müstakil kalmak?" diye sordu
M harfi. "Sağcıların da solcuların da öbek öbek
cemaatler halinde yaşadığı, Kemalist'inden
feministine kadar hemen her kesimin kendi kozalarında
kaldığı, cemaatçiliğin bunca yaygın olduğu bir yerde
herkes bölünmüş iken kendi küçük kültürel adacığına
bir ferdin herkesten ve her cenahtan bağlarını
kopartarak ruhen ve fikren ve vicdanen bağımsız
kalması, müstakil olması mümkün mü? Müstakilleri
sevmez bu topraklar.Vebalı gibi kaçar herkes onlardan..."

"Hal böyle ise," dedim M harfine. "Ya peki hem
mütereddit hem mütevazi hem müstakil olanın hali
nicedir?"

Güldü usulca. Acı bir tebessüm dudaklarında.
*

*11 nisan 2006-zaman gazetesi- Elif şafak

4 yorum:

Pabuc dedi ki...

''Müstakilleri
sevmez bu topraklar.Vebalı gibi kaçar herkes onlardan..."

Çok doğru çooooooook..!

hoşaf dedi ki...

hepsi çok doğru tespitlerinin sevgili pabuç

Adsız dedi ki...

m harfini bende çok ilginç bulmuşumdur öteden beri..
ama ben m ile başlayandan çok biten M ile ilgilenmişim düşündümde..
-iyelik eki -m
beni-M canı_M Sevdiceği_M
:)

hele arapça M(iM) harfi dahada enteresandır..
Saygıyla..
S'öz

hoşaf dedi ki...

olsun farklı bakış açısı sen sondan bakmışsın ne farkeder:))