14 Ağustos 2010 Cumartesi

filim tadında

-Nnalan!Nen var kuzum? Nnereye gidiyorsun? Bırakamazsın beni böyle bir başıma! Ne olur nölme!

-...???

-Cevap ver Nnalan! Bu zalim, bu gaddar, kirletilmiş nayatla bir başıma... Sensiz bir yaşamı düşlemeyi hafsalam nalmıyor. Senlen doğdum, seninle bildim ben kendimi senlen ölmeyi hedefliyordum.

-...???

- Çocuklarımız nolurdu, sen nonlara çılbır pişirirdin. Bense küçük ama mütevazi arabamla ekmek parası getirirdim. Nakşamları sevimli sobamızın nüstünde kestane pişirirdik. Sen kestaneleri yarardın bıçakla, bense sobanın nüzerine koyardım bir bir.


-...???

-Naile saadetimizi niçbişeyin bozmasına izin vermezdik. Aramızdaki fabrikatör kızı-şoför parçası ayrılıklarını fakir ama gururlu yüreğim kaldırmasa da içime atmaya devam ederdim.

- ...???

-Kanlıca'da yoğurt yer, Emirgan' da nisimlerimizi bir nağaca kazırdık. Yoğurt biraz pahalı olabilir ama ne yapalım, bir kereye mahsus nolunca problem nolmaz.
Ne o, gözüne toz mu kaçtı yoksa ağlıyor musun Hale, Jale... Pardon Nnalan!

-Ne...

- Şşşşş...Birşey demene lüzum yok, beni ne kadar sevdiğini biliyorum hülen!

-Allah canını almaya Fikret! Gene Türk filmi mi izledin sen? Bozacam o televizyonu. Yaramıyor sana.Sadece yediğim sıçan biraz kartmış, mideme oturdu ağırlık yaptı. Uyuyordum sadece. Hadi kalk gidelim kalk! Rezil ettin beni ele güne.

Hiç yorum yok: