5 Haziran 2016 Pazar

bir katilin güncesi

 
   Geçen gün evime, büyük ihtimalle balkondan veya gün boyu yarı açık penceremden, kertenkele yavrusu girmiş. Evi temizlerken aniden koltuğun arkasından çıkıverdi. Tabi en az onun kadar ben de panikledim. 

   Genel olarak hayvanları sevsem de böcekleri ve sürüngenleri sevemiyorum. Hatta onlardan korkuyorum. Bir tanesini gördüğüm anda teyakkuza geçiyorum, ayağımın üzerinden, kıyafetlerimin içinden özellikle bornozdan çıkıverip soğuk temasını sırtımda hissedecekmişim gibi geliyor. Oldukça korkunç geliyor bu da.

   O heyecanla gidip etkili bi böceköldürücü veya sineksavar aldım. Üstüne fıslatınca birden kaçmaya yeltense de sıkışmış olduğu için bir yere gidemedi. Üstüne baya boca ettim. Biraz bekledim ve hiçbişey olmayınca "Bu sinek ve böcekler için kertenkeleye yetmedi." diye düşünüp onu kendi haline bıraktım. Ertesi gün yarım kalan temizliğimi yaparken ters yatmış vaziyette onu gördüm. Ufacıktı, parmaklarını gergince açmıştı. 

   Gidip çalı süpürgesi ile küreği getirdim. Almaya çalışırken yüzü birden bana döndü ve göz göze geldik. Ama artık boş bakıyordu. Halbuki ne kadar sevimliydi. Sanki gülüyor gibiydi, üstelik hala yavruydu. Tek hatası benim evime girmek olmuştu. 

   Biz insanlar ne kadar da kıskanç yaratıklardık. Kendimize ait olanın içinde başka hiç bir canlıya yaşam olanağı tanımıyorduk. Üzülmüştüm. Böyle küçük hatta sevimli sayılabilecek bişeyi öldürdüğüm, onun yaşam hakkına saygı duymadığım için... Onu canlı halde alıp dışarı atabilirdim. O da hayatına istediği şekilde devam edebilir ve hayat mücadelesinde kendine düşen rolü en iyi şekilde oynayabilirdi. Ben ona fırsat vermemiştim. Kendi korkumun ve tiksinmemin bedelini o canıyla ödemişti. Hiç de tiksinilecek bişey yapmadığı halde üstelik...

   Pişmanım, gene geldiğinde seni canlı dışarı atamayacak olmama ve gene sanırım öldürecek olmama rağmen. 

    Huzur içinde uyu!!! :(