Ne güzel çiçektir bu yahu! Çocukken ortasından çıkan özünü tutup
şöööyle çekip yememişse kişi, âleme gelmiş sayılmaz kanımca. Gitsin bir
psikologa görünsün, psikolog onun çocukluğuna insin, bişeyleri
kurcalasın, oynasın, e yapsın bişeyler işte; oraya bu enfes tadı
yüklesin.:) Arıları kışkışlaya kışkışlaya uzansın dünya çocukları ve
yiyip belli belirsiz tadını aldıktan sonra dünya hep barışla kalsın.
Adı da güzel tadı gibi. Kadına yaraşır bir zarafet olmuş. Güzel
bir yüz, ince bir bel, nefis bir tat ve güzel bir koku.(Anlarmış gibi:) yersen...)
Hep bizim bahçe deyip duruyorum ama ne yapayım cennet
gibin bir yer. Şimdi mandalin ve greyfurt çiçekleri ile birlikte
açmıştır hanımeli. Karışmıştır kokuları birbirine. Ahenkli bir dans
başlamıştır. Bahçe tam bir parfüm şişesi gibidir. İçeri bir girersin
bahçe kapısından, yüzüne bir yalım gibi çarpar koku ve hafif bir
esinti... İçine çekersin "mmmmmmmıııııhhhhhh..." diye doyamazsın.
Ömrüne ömür katar.
Resim için şorayı
tıklayıverin gari. Bir de Rafet Ağabeyimizin bir şarkısı varmış. Aynı
sayfada çok da güzel imiş. Hanımelisi çiçeğine yaraşır bir şarkı olmuş
melodisi filan.
Koş hanım koş! Hanımeli mevsimi geldi de geçiyor bile.
3 yorum:
bence bu yazıya: http://www.youtube.com/watch?v=fZvqaPf7Bio
şarkısı daha iyi gider :) Barış Abiden müthiş ezgiler
bence bu yazıya: http://www.youtube.com/watch?v=fZvqaPf7Bio
şarkısı daha iyi gider :) Barış Abiden müthiş ezgiler
Barış abi ise söz konusu olan, gerisi teferruattır:)
Yorum Gönder